ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU VE CEZASI, TCK MADDE 207, 2025

ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU

ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU VE CEZASI, TCK MADDE 207, 2025

1. ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNUN KANUNİ DÜZENLEMESİ

Özel belgede sahtecilik suçunun düzenlendiği TCK madde 207’ye göre; 

“(1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.”

2. ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU İLE KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Özel belgede sahtecilik suçu ile korunan hukuki değer toplumun yazılı belgelere duyduğu güven ilkesidir.

3. ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNUN MADDİ UNSURLARI

3.1. Özel Belgede Sahtecilik Suçunun Maddi Konusu

Resmi bir niteliği olmayan her türlü belge özel belgedir. Bu anlamda bir kamu görevlisinin görevi veya yetkisi dışında düzenlediği belge de özel belge olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte kanun koyucu bazı belgeleri resmî belge niteliğinde saymış olabilir. TCK madde 210/1’de özel belgede sahtecilik suçunun konusunun, emre veya hamile yazılı kambiyo senedi, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname olması halinde, resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir. Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gereklidir.

3.2. Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Fail ve Mağdur

Özel belgede sahtecilik suçunun faili herkes olabilir. Ancak gerçeğe aykırı belge düzenleyen kişinin tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu olması halinde kanun koyucu suçun üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını öngörerek özel bir düzenlemeye yer vermiştir. Sağlık mensubunun belirlenmesinde 1219 sayılı Kanunda sayılan meslek grupları anlaşılmalıdır.

Özel belgede sahtecilik suçunun mağduru özellik arz etmez. Herkes bu suçun mağduru olabilir.

3.3. Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Fiil, Netice Ve Nedensellik Bağı

3.3.1. Özel Bir Belgeyi Sahte Olarak Düzenlemek

Fail bu seçimlik harekette aslında var olmayan bir belgeyi gerçek belge taklit edilerek üretmektedir. Sahtecilik, taklit edilen özel belgedeki kişinin bilgilerine ilişkin olabileceği gibi içeriği hakkında da olabilir.

Kanun lafzında bu seçimlik hareket yönünden aldatma kabiliyeti aranmasa da uygulamada özel bir incelemeye tabi tutulmadıkça gerçek olmadığı anlaşılamayan belgenin sahte belge olarak kabul edilemeyeceği kabul edilmektedir. Dolayısıyla aldatma yeteneği olmayan ilk bakışta sahte olduğu anlaşılan bir belgenin sahtecilik suçlarına konu olması mümkün değildir.  

Özel belgenin sahte olarak düzenlenmesinde suç belgenin düzenlendiği anda meydana gelir. Bu anlamda neticesi harekete bitişik suçtur.

3.3.2. Gerçek Bir Özel Belgeyi Başkalarını Aldatacak Şekilde Değiştirmek ve Kullanmak

Fail, bu seçimlik harekette esasında mevcut olan özel belge üzerinde silmek veya ilaveler yapmak suretiyle değişiklik yapmaktadır. Yapılan değişikliğin aldatıcı nitelikte olması gerekir. Aldatma kabiliyeti objektif kriterlere göre belirlenmelidir. Yapılan değişiklik sıradan bir insanı kandırabilecek nitelikte ise aldatma kabiliyetinin varlığı kabul edilir. Suç, değiştirilen belgenin kullanılması ile işlenmiş sayılır. Kullanılan sahte belgenin fail tarafından üretilip üretilmemesinin suçun oluşması açısından bir önemi bulunmamaktadır. Resmî belgede sahtecilik suçunun aksine burada failin yalnızca belgeyi değiştirmesi suç olarak düzenlenmemiştir. Dolayısıyla failin değiştirdiği gerçek bir özel belgeyi kullanmaması suça vücut vermeyecektir. Özel belge, bir hukuki sonuç elde etme amacıyla ibraz edildiğinde kullanılmış sayılır. Örneğin; failin sahte bir kira kontratı düzenleyerek bunu icra takibinin ekine eklemesi gibi.

4. ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ

Özel belgede sahtecilik suçunun daha az cezayı gerekli kılan nitelikli hali TCK madde 211’de düzenlenmiştir. Buna göre; bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla işlenmesi halinde, verilecek ceza, yarısı oranında indirilir. Burada kanun koyucu failin hukuken hak sahip olduğu bir alacağı olmasını dikkate alarak böyle bir düzenleme yoluna gitmiştir.

5. ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNDA MANEVİ UNSUR

Yargıtay uygulamasına göre özel belgede sahtecilik suçunda failin zarar verme bilinç ve iradesinde olması gerekmektedir. Buna karşın kanun lafzında suçun genel kast ile işlenebileceği anlamı çıkmaktadır.

6. ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNDA HUKUKA UYGUNLUK NEDENLERİ

Özel belgede sahtecilik suçunda failin yararlanabileceği bir hukuka uygunluk nedeni bulunmamaktadır. Buna karşılık aşağıda örneklerine yer vereceğimiz Yargıtay uygulamasında önceden verilen rızaya değer atfedilerek suç kastının oluşmadığı kabul edilmekte ve faile ceza verilmemektedir.

7. ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ

7.1. Özel Belgede Sahtecilik Suçunda Teşebbüs

Özel belgeyi sahte olarak hazırlayan kişi henüz hazırlık hareketi aşamasındadır. Ancak belgeyi hazırlayan ve kullanmak amacıyla harekete geçmiş kişi icrai harekete geçmiş olup elinde olmayan nedenlerle suçu tamamlayamazsa teşebbüs hükümleri gündeme gelir.

7.2. Özel Belgede Sahtecilik Suçunda İçtima

TCK madde 212’de içtima hükmüne yer verilmiştir. Buna göre sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur.

Dernekler Kanunu’nun 32. maddesinde; “Genel kurul ve diğer dernek organlarında yapılan seçimler ve oylamalar ile oyların sayım ve dökümüne hile karıştıranlar ve defter veya kayıtları tahrif veya yok edenler veya gizleyenler, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.” Düzenlemesine yer verilmiştir. Madde içeriğinde kullanılan “daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde” ibaresi özel bir içtima hükmü niteliğindedir.

7.3. Özel Belgede Sahtecilik Suçunda İştirak

TCK madde 207/2’ye göre sahte bir özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılır. Bu maddenin uygulanabilmesi için kişinin sahte olduğunu bilmesi ancak suçun ilk aşaması olan sahte belgenin üretilmesi ya da değiştirilmesine iştirak etmemiş olması gerekir. Aksi halde birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

8. ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNDA SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA

Özel belgede sahtecilik suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi değildir. Suçun takibinde suçun işlendiği yer Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Asliye Ceza Mahkemeleri yetkili ve görevlidir.

9. ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

“Sanık hakkında yurt dışından yurda dönüşünde beraberinde cep telefonu getirmediği halde, pasaportuna telefon getirmiş gibi sahte olarak telefon kaydı yaptırmak suretiyle telefonu kullanıma açtırdığından bahisle özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan kamu davasında, sanığın soruşturma aşamasında ‘‘bir kaç arkadaşının kendisinden pasaportunu telefon işletmek için istediklerini, kendisinin de verdiğini ancak onların kendisine pasaportun gününün geçtiğini bu yüzden yurt dışından getirilen telefonları işletemediklerini söylediklerini’’, beyan eden savunması ve katılan kurumun şikayet dilekçesi içeriği ve eklerinden sanığın pasaport fotokopisi ile cihaz kaydı için işlem yapıldığının anlaşılması karşısında suçun subuta erdiği gözetilerek, suç tarihinden önce 10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan aynı Kanunun 56. maddesinin 2. fıkrasındaki “İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükümleri gereğince özel hüküm niteliğinde bulunan, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulmasından sonra hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde hüküm kurulması…”

* Yargıtay 11. Ceza Dairesi E. 2016/559 K. 2018/5747 T. 21.06.2018


“Belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılmaz ise de failde belgede sahtecilik kastına etki yapabileceği cihetle, sanık savunmaları, katılanın beyanı ve tüm dosya kapsamı gözetildiğinde sanıkların katılanın rızası ile onun kendilerine sigorta işlemlerinin yaptırılması için bıraktığı nüfus cüzdanı fotokopisi ile katılanın sigorta işlemlerini yaptıkları, her ne kadar suça konu işe giriş bildirgesindeki adına atılı imza katılana ait olmasa da işlemin katılanın rızası ve bilgisi dahilinde yapıldığı anlaşılmakla müsned suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi yasaya aykırıdır.”

* Yargıtay 21. Ceza Dairesi E. 2015/1112 K. 2015/2365 T. 25.06.2015


“Kabul ve uygulamaya göre; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup Yargıtıy İBK’nun 14.12.1992 tarih 1/5 sayılı kararında da açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde bulunması zorunlu olan keşide yerinin bir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık ve anlaşılır olması gerekip; suça konu senetlerin dosyada bulunan fotokopisinde keşide yeri olmadığı görüldüğünden; suça konu senet asılları duruşmaya getirtilerek, keşide yerinin açık ve anlaşılır olup olmadığı belirlenerek; sonucuna göre keşide yerinin bulunmadığının tespiti durumunda eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulmuş olması bozmaya gerektirmiştir.”

*Yargıtay 21. Ceza Dairesi E. 2015/5861 K. 2016/565 T. 21.01.2016


“D… İletişim isimli işyerinin sahibi olan sanığın katılanın haberi olmaksızın kimlik bilgilerini kullanarak ve imzasını taklit ederek özel belge niteliğindeki birden fazla GSM abonelik sözleşmelerini sahte olarak düzenleyip kullanmak suretiyle müteselsilen özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında; sanığın sübut bulan eylemlerinin hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.”,

*Yargıtay 11. Ceza Dairesi E. 2012/28635 K. 2014/12282 T. 23.06.2014


“Emlakçılık yapan sanığın, müşterisi olan A. C.’in rıza ve talimatı olmaksızın onun adına düzenlediği kira sözleşmesini imzalayarak üzerine atılı özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında, sanığın aşamalardaki savunmalarında söz konusu sözleşmeyi ev sahibinin bilgi ve talimatı ile imzaladığını iddia etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından A. C. tanık olarak dinlenip, sanığın olay tarihinden önce A. C. adına hukuki işlemler yapıp yapmadığı araştırıldıktan sonra ve belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, belge aslı duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması, denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içine konulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.”

*Yargıtay 11. Ceza Dairesi E. 2014/19573 K. 2016/473 T. 21.01.2016


“-Katılanın, ortağı olduğu ……Yapı Denetim Ltd. Şti’ne ait karar defterinde, sanık …….’nun şirketi münferit imzası ile temsile yetkili müdür olarak atanmasına, hisse devrine ve şirket merkezinin değiştirilmesine ilişkin kararların alındığı 09.02.2007, 21.02.2007, 22.02.2007, 13.03.2007, 27.02.2008 ve 01.05.2008 tarihlerinde yapıldığı belirtilen toplantılara katılıp imza atmadığı halde, adına atılı bulunan imzaların başkası tarafından katılanın bilgi ve rızası olmadan atılarak sahte kararlar oluşturulmasından ibaret eylemin, noter onayının belgeleri resmi evrak haline dönüştürmeyeceği cihetle, 5237 sayılı TCK’nun 207/1. maddesinde düzenlenen “özel belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.”

*Yargıtay 21. Ceza Dairesi E. 2015/6279 K. 2016/541 T. 21.01.2016


Özel belgede sahtecilik suçu, Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesine göre yüz kızartıcı suçlardan sayılmakta ve memuriyete engel suçlar arasında sayılmaktadır. Yine 4734 sayılı Kanunun 10, 11, ve 17’nci maddeleri gereğince ihalelere katılımı engelleyen suç tipleri arasında sayılmaktadır. Bu nedenlerle telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşmamak adına özel belgede sahtecilik suçundan soruşturma veya kovuşturma altında bulunan kişilerin ceza hukukunda uzman bir avukat ile süreçte bulunmasında fayda vardır.

Av. Kazım ARSLAN

Deneyiminizi daha iyi hale getirmek için bu web sitesinde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş oluyorsunuz. (Çerez Politikası Aydınlatma Metni)